Anne olmak bu dünyada ki en kutsal olaydır. Bir bebeğinizin olması, vücudunuzdan size ait bir parça çıkması büyük bir gurur ürünüdür. Fakat üstünde durulması gereken diğer bir nokta ise stresli ve zor bir yaşam alanının sizi bekliyor olacağıdır.
Doğum yapan bir çok anne adayında gözlenebilen bir durum olmakla birlikte kısa bir süre içerisinde de geçebilmektedir. Normal şartlar altında doğum sonrası depresyon 10 gün içerisinde tamamen ortadan kaybolmaktadır. Kendiliğinde geçen bu kısa süreli sorun her zaman için aynı şekilde de seyir etmemektedir.
Bazı durumlarda bu olay uzun süreler vücutta ve beyinde kendini saklamaktadır. Doğumun ardından ilk 6 haftalık sürede bu durum sinsi bir şekilde varlığına başlamaktadır ve bazı durumlara göre 1 ay ve 1 yıl kadar sürebilmektedir.
Doğum Sonrası Depresyon
Doğum sonrası depresyon sorunun genel anlamda iki sebebi bulunmaktadır. Bunlardan ilki biyolojik diğeri de psikososyal nedenlerdir. Biyolojik nedenler arasında gebelik dönemindeki hormon farklılıkları yer almaktadır. Hamilelik dönemin de östrojen ve progesteron hormonlarının seviyesinin yüksek olması ve bunun doğum ile birlikte ani bir şekilde düşmesi doğum sonrası depresyon problemini tetikleyen etmenler arasında olduğu düşünülüyor. Geç gerçekleşen doğum sonrası depresyon sonucu tiroit problemi ortaya çıkabilmektedir. Folat eksikliği sonucu da böyle bir problem yaşamak mümkündür.
Diğer bir etken ise psikososyal nedenlerdir. Psikososyal nedenler içerisinde hormonların yanı sıra psikiatrik sebepler rol almaktadır. Kadınların yüzde yirmisinde oluşması normal olan stres, bireyler arası ilişkiler, sosyal problemler sorun yaratabilmektedir. Yaşamları içerisinde kendilerinden çok dış etkenlerin dahilinde hareket ettiğini düşünen anneler bu risk grubu içerisinde bulunan kişiler arasındadır. Psikoloji anlamda annenin bağımsızlığını kaybetmiş olması ve artık besleyici bir birey aralığına bürünmesi ile bu sorun yaşanabilmektedir. Gebeliğin sona ermesi sonucu fetusun çıkarılması ile sevilen bir bireyin kayıp anı canlanabilmektedir ve bu da kötü etkilere sebep olmaktadır.
Bir annenin bu durum içerisinde girmesinde hamilelik dönemi ve ya bebek doğumu sonrası karşılaşılan olayların etkisi mi diye düşünüldüğünde her iki durumunda büyük etkisi olabileceği gözlenmektedir. Geçmişte ruhsal sorunlar yaşayan ve evlilikle ilgili kaygısı bulunan anne adayları genel anlamda bu tip problemler yaşamaktadır. Bunun dışında evli olmak istemeyen ve ya gebe kalmayı düşünmeyen, anne olmaya hazır olmayan kişiler, doğum korkuları ve sosyal yaşantıda destek görmeyen kişilerin yaşadığını sorunlardandır. Gebelik süresinin bitmesinin ardından çift olma aşamasını geçip anne ve baba olma aşamasına giren bireyler bebek bakımının getirdiği streslerden ötürü ruhsal problemler yaşayabilmektedir. Gebelik anında da oluşan sorunların kalıcı etki bırakması sonucu doğum sonrası depresyona girme olasılığı da artmaktadır. Eşlerinden yeterli şekilde destek alamayan anne adayları ve ya evliliklerinde sorun yaşayan çiftlerde depresif durumlar sergilenmesi mümkündür.
Doğum Sonrası Depresyon Belirtileri
Doğum sonrasında yaşanması normal olan bu problemlerin şiddetli hüzün ve boşluk duygusu oluşturması ve duyarsızlaştırılma durumu ile yansıtılması beklenir. Aşırı yorgunluk hissi, enerji kaybı ve bedensel yorgunluk, çevrenizde sizi mutlu eden etmenlerden uzaklaşma, bebeği sevememe, beslenmesi hakkında eksiklik, uykusunu alamaması gibi düşünceler, konsantrasyon eksikliği, hafıza kayıpları, içsel hareketler artış ve hiperaktiflik, korku, sinir, panik atak, iştahsızlık, kilo eksikliği, uykusuzluk, bebekle herhangi bir bağ kuramama ve bebeği yok etme düşüncesi, mutlu olmaları gereken anda üzgün bir düşünceye kapılıp dalması ve suçluluk duygusu doğum sonrası depresyon belirtileri arasındadır.
Genel anlamda genç anne adayları bu hissi daha çok yaşamaktadırlar. Ergenliğin hemen arkasına hamile kalan anne adaylarında depresyon problemi baş göstermekle birlikte doğum anında da sıkıntı yaşanmaktadır. Doğumun ardından bebekle ve ya kendi ile ilgili olumsuz planlara kapılan anne adaylarında istemsiz evlilik ve eşlerinin ilgilenememesi de bu durumu tetikleyen etmenler arasındadır.
Doğum Sonrası Depresyon Nasıl Atlatılır
Doğum sonrasında gerçekleşen depresyon probleminin sebebi tam olarak belirlenemeyen bir durumdur. Bu durum itibari ile tedavi sorunları da yaşanmaktadır. Doğum problemi yaşayan kişiler bu durumu kendi iç dünyalarında aşmaları gerekir. Bebek uyuduğu zaman aralıklarında uyumalı, kendini bol bol istirahat ettirecek pozisyona getirmeli, aile bireyleri ve ya arkadaşları tarafından destek görmelidir. Bu durum içerisine giren annelerin yapması gereken diğer olay ise bir bebek bakıcıyı ayarlayıp kendine zaman ayırmalıdır. Her gün düzenli bir şekilde duş alıp dışarı çıkmalı ve yürüyüş yapmalıdır. Bu durumların aksine daha ağır sonuçlar ile karşılaşan anne adayları tıbbi yardım almalıdır. Depresyon tedavisinde kullanılan yöntemler için kişinin kendi dünyasını ziyaret etmesinde fayda vardır. Çeşitli ilaç yardımı yerine kendi psikolojini kendisi düzeltmeli ve aynı zamanda isteğe göre destek almalıdır. İnsan kendi kendini hastalıklardan kurtarabilecek bir güce sahiptir. Nasıl ki kendini o hastalığa maruz bırakabiliyor ise aynı şekilde de bu problemden kurtulması mümkündür. Bireysel ve ya grup terapileri ile hem anneye hem de babaya uzman bir ekip tarafında destek verilmesi mümkündür.