Duloxx 30 mg bırakınca ne olur ?  Duloxx 30 mg bırakınca ne olur ? duloxx birakinca 556x400

Duloxx 30 mg bırakınca ne olur ?

Antidepresan kullanan hastalar yaygın olarak ilacını doktora haber vermeden bırakma hatasına düşmektedirler. Bunun sebebi ilacın hastaya kendini daha iyi hissettirmesi nedeniyle hastanın kendini iyileştim zannetmesi ve ilacın yan etkileri nedeniyle ilaç kullanmaktan bıkmadır.

Fakat doktora haber vermeden aniden ilacı kesince hastada ciddi negatif tesirler görülmekte, bazı hastalarda eski şikayetler geri gelebilmektedir.

Bu nedenle Duloxx ilacının hangi doz kullanılacağı, nasıl bırakılacağı veya nasıl devam edileceği gibi hususlara doktorun karar vermesi gerekir.

Duloxx 30 mg kullanırken periyodik olarak doktor kontrollerine gitmek gerekmektedir. Periyodik kontrollerde doktor hastanın iyileşme düzeyini ve ilacın hastada ne tür yan etkilere sebep olduğunu not edecek ve zamanı geldiğinde ilacı bıraktırmaya karar verebilecektir.

Duloxx 30 mg ilacını bırakırken direk kesilmez, doz azaltımı yapılarak bırakılır. Aksi takdirde hastada istenmeyen etkiler oldukça şiddetli görüleceği gibi intihar etme eğilimi veya şiddetli kaygı bozukluğu gibi telafisi zor ve önemli sağlık sorunları görülebilmektedir.

Duloxx 30 mg nasıl bırakılır ?

Duloxx 30 mg ilacının bırakılmasına karar verecek kişi, hastayı düzenli olarak takip eden doktorudur. İlacın ne doz kullanıldığı, hastadaki şikayetlerin ne durumda olduğu ve ne süredir ilaç kullanıldığı hususları bu konuda önemli kriterlerdir.

Genellikle Duloxx 30 mg ilacı iki haftalık bir sürede ve aşamalı olarak doz azaltılarak yapılır. Örneğin günde iki kere Duloxx 30 mg kullanılıyor ise ilk hafta günde bir kere Duloxx 30 mg ve sonraki hafta iki günde bir Duloxx 30 mg’a düşürülebilir.

Gerekirse Duloxx 30 mg bırakma süreci 2 haftadan daha uzun da tutulabilir. Bu süreçte hastanın doktor takibine devam etmesi, ilacı bıraktıktan sonra da kontrole gitmesi gerekir.

Duloxx 30 mg bırakınca ne olur ?

Duloxx 30 mg ilacını bırakınca bazı hastalarda baş dönmesi, yorgunluk, iğne batıyor gibi hissetme, karıncalanma, tedirginlik hissi, mide bulantısı, kusma, terleme, denge bozukluğu, huzursuzluk, kaygı, uyku bozuklukları, uyanıkken rüya görür gibi hayaller görme, ishal, uyuklama gibi etkiler görülmektedir.

Bu tür istenmeyen etkiler genellikle birkaç günde kaybolmaktadır. Eğer ilacın aşamalı olarak değil de aniden kesilmesi durumunda yukarıda sayılan şikayetler daha belirgin görülmektedir.

Duloxx 30 mg bırakma sürecine girildiğinde hastanın yalnız olmaması, ona destek olan yanında birilerinin olması gerekmektedir.

Duloxx 30 mg bıraktıktan 2 hafta sonra ilacın tesirleri tamamen kaybolacaktır.

Duloxx 30 mg ilacını bıraktıktan sonra hayatım nasıl olacak ?

Psikolojik sorunlar çoğu zaman insanın yakasını kolay bırakmaz. Bir çok hastada ilaç kullanımı ile kontrol altına alınan rahatsızlıklar ilaç bırakıldıktan bir süre yeniden nüksedebilmektedir.

Psikolojik rahatsızlıkların tekrarlayıp tekrarlamayacağı kısmen dönem koşullarına kısmen de kişinin kafa yapısına göre değişmektedir.

Aynı berbat hayatın ilaç bırakıldıktan sonra da devam ediyor olması, çoğu hastada rahatsızlığın nüksetmesine sebep olacağından hastanın eski rahatsızlığından tamamen kurtulması için hayatında bazı önemli değişiklikler yapması gerekebilir.

Bu konuda kaygıya, strese, üzüntüye nelerin sebep olduğunun iyi tespit edilmesi önemlidir. Bazı hastalarda iş yaşamının ağır stresi önemli bir tetikleyici unsurdur. Bazılarında ise kronik ailevi sorunlar, yakınları tarafından anlaşılamamak, destek görmemek etkili olmaktadır.

Bazen de bir yakının ani ölümü veya borç yükü gibi geçici sorunlar psikolojik rahatsızlıkları tetiklemektedir. Bu tür geçici nedenleri aşmak nispeten kolaydır.

Ölüm acısı zamanla hafifleyen bir şeydir, maddi sorunlara da çeşitli çözümler bulunabilmektedir.

Fakat kaygılı-karamsar kişilik yapısı veya yakın çevreden destek alamamak, parçalanmış aileye sahip olmak, kronik parasızlık gibi sorunların çözümü kolay değildir.

Psikiyatrik sorunlarda ilaç tedavisi bir noktaya kadar işe yaramakta olup hastanın yaşam koşullarının iyileştirilmesi, ona destek olunması ve hayata bakış açısının iyileştirmesi bazen ilaç tedavisinden daha etkili olmaktadır.

Kronik olarak seyreden psikolojik sorunlarda yaşam kalitesinin iyileştirilmesi haricinde en fazla olumlu tesir eden unsur hastanın maneviyata yönelmesidir. İyilik ile meşgul olmak, hayır işlerine yönelmek, iyi düşüncelerin sayısını artırmak ve Allah’a tevekkül etmek ciddi manada olumlu tesir etmektedir.

error: Copyright! Yaşamloji