Kilo almak çok kolay, vermek ise bir o kadar zordur. Büyük bir iştahla yenilen yemekler, tatlılar ve pastalar, en kısa süre içinde kilo olarak döner. Oysa yerken o kadar zevk alınan besinlerden vazgeçmek, çok ta kolay değildir. Bazı insanlar duygu durumuna göre yemek yer. Üzgün olduğunda veya mutlu olduğunda iştahının daha fazla açıldığını hatta daha hızlı yediğini söyleyen çok insan mevcuttur. Özellikle hiç rejim yapmayan ve kilosuna dikkat etmeyen kişilerde görülen, mide genişlemesi, yiyeceklerden vazgeçmeyi bir o kadar zor hale getirir. Bu sebeple diyet yapmaya başlamadan önce tüketilen besin miktarını azaltan önlemler almak gerekir. Böylece acıkma hissi, en aza iner ve çabuk doyma meydana gelir. Tabaklarla, kaşıklarla ve beslenme süresi ile alınan tedbirler, kısa süre içinde kilonun düşmesini sağlayacak, kendinizi daha hafif hissetmenize yol açacaktır. Böylece severek yenilen birçok besinde, sofradan eksilmez ve ilk başlarda kilo vermek daha kolay hale gelir. Zaten mide küçüldükten sonra, ister istemez yemeklerde daha seçici olunacaktır.
Sofra Kurarken Yemek Tabakları Küçük Salata Tabakları Büyük Seçilmelidir
Mide küçültmenin ilk kuralı, yemek tabaklarını küçültmekten geçer. Piyasada boy boy satılan yemek tabaklarından küçük boy edinerek, tabağa sığan yemek miktarını yavaşça küçültebilirsiniz. Salata, diyet sırasında en çok önerilen besindir. Yeşil yapraklı sebzeler lifli yapısı sebebi ile yemekten daha çok tüketilmesi önerilir. Bu sebeple salata tabakları, oldukça büyük boy seçilmeli ve midenin büyük kısmı salataya ayrılmalıdır. Zaten uzun süre çiğnenerek yenen salata, yemeğin daha yavaş yenmesini ve midenin dolmasını sağlayacaktır.
Lokmalar Küçük Kopartılmalı Ve İyice Çiğnenmelidir
Bazı insanlar aşırı hızlı yemek yer. Hızlı yemek, sindirim problemlerini beraberinde getirecek hatta şişkinliğe sebep olacaktır. Lokmaları, küçük porsiyonlar halinde kopartmak ve uzun bir süre çiğnemek gerekir. Eski alışkanlıklarından çabuk vazgeçemeyenlerin, çiğneme sayısını içinden sayması önerilir. En sağlıklı çiğneme sayısı 18-19 dur. Böylece besinlerin hazmı kolaylaşır, mide yorulmaz ve şişkinlik ortadan kalkar.
Günlük Yemek Süresine Birkaç Ara Öğün Eklenmelidir
Uzun süre aç kalmak, hem kan şekerinin düşmesine yol açar hem yemek sırasında daha fazla yemeye neden olur. Bu sebeple kan şekerini dengeleyen; elma, üzüm, incir, gibi mevsim meyveleri veya kuru meyveler ve ceviz ara öğünlere eklenmelidir. Böylece ana yemeklerde zaten mide hafif dolu olur ve az yemek yenebilir. Gece yatarken en sağlıklısı mide boşken yatmaktır. Akşam yemeğinden sonraki süre, çok uzun olduğu için dayanamayanların yatmadan en az iki saat önce atıştırmayı bırakması önerilir.
Yemek Yerken Dikkatin Dağılmasını Önlemek
Kalabalık sofralarda, sohbet eşliğinde yemek yemek çok zevklidir. Evde yemek yerken ise televizyon seyretmek veya çocukların maceralarını dinlemek, en sık yapılan alışkanlıklardan biridir. Fakat yemek sırasında, masa dışında başka şeylerle ilgilenmek, ne kadar yemek yediğinizi unutmanızı sağlar. Bu sebeple sadece yemek ile ilgilenmek, sohbetleri yemek sonrasına ertelemek daha doğru olacaktır. Böylece yemekleri tadına vararak ve lezzetini hissederek yeme olanağınız olur. Dost ve aile sohbetleri, yemek sonrası içilen çaylar ile daha zevkli olacaktır.
Sizi Uyaran İp Uçları Bulabilirsiniz
Hızlı yemek çoğu insanda alışkanlık haline gelmiştir. Hızlı yemek yiyen insanlar, yemeği acele yapılaması gereken bir görev gibi yer. Oysa yavaş yemek yemeyi hatırlatacak bazı ipuçları, daha sakin ve yemeğin tadına vararak yemeyi sağlayacaktır. Birkaç saatliğine, saatinizi ters kolunuza takabilir veya tam karşınıza, orda olmaması gereken bir eşya yerleştirebilirsiniz. Böylece yemek süresince size az yemenizi hatırlatan bir dostunuz olacaktır. Yemek sırasında hızlı yediğini aniden fark edenlerin, sofradan kalkıp birkaç dakika evde dolaşması önerilir. Tekrar yemeğe dönüldüğünde eski iştahın kalmadığı görülecektir.
Yemek Öncesinde Su İçmek ve Diş Fırçalamak
Aşırı iştahlı yemek yiyenlerin, yemek öncesinde iştahı kesmesi ve mideyi doldurması amacı ile su içmesi önerilir. Fakat yemekle birlikte su içmek pek önerilmez. Sabah kahvaltısından, yarım saat önce su içimine başlanmalı ve yaklaşık iki litre su gün içinde içilmelidir. Su aynı zamanda metabolizmanın hızlanması için gereklidir. Su içmeye başlandığı anda bağırsaklar çözülür, yüzdeki ve göz çevresindeki şişlikler iner. Yine diş fırçalamak, hem size az yemeniz gerektiğini hatırlatır, hem diş macununun keskin kokusu iştahınızı uzun bir süre yok eder.
Yemeklerde Kullanılan Yağ Ve Tuz Oranını Sınırlamak
Yemek yaparken, el alışkanlığı olarak tencereye oldukça fazla yağ ve tuz dökülür. Oysa günümüzde piyasaya çıkan tencereler sayesinde, çok küçük bir miktar yağ ve tuz kullanarak, lezzetli yemekler hazırlamak mümkündür. Yemekteki yağ ve tuz oranını aniden azaltmak, damak tadını engelleyecektir. Bu sebeple yavaş olarak yağ ve tuz miktarını azaltarak damak tadının alışması sağlanabilir. Zaten sağlıklı bir insanın günlük kullanması gereken tuz miktarı sadece 6 gramdır. Oysa ülkemizde, bu oranın çok üstünde tuz tüketilmektedir.